Kaf Dağında, ulu bilge
ağacında yaşayan Simurg ve ya Zümrüdü
Anka Kuşu; kuşlar diyarının her derdine çare olduğuna inanılan yüce kuş.
Ölümü hissettiğinde,
kuru ağaç dallarından yaptığı yuvasını tutuşturan güneşe teslim olup, o yuva ile
birlikte yanan kuş. Yuvası ile yanarak küllerinden yeniden doğan bir varlık.
Kuşlar Diyarında terslikler var ise kuşların onu bulmak için ve dertlerine derman olması için 7 vadiyi geçmeleri gerekirmiş. Kaf Dağı için aşılması gereken bu 7 vadi, kendi özümüzden bizi ayıran 7 günah gibi değil midir aslında?
1. vadi İstek veya
Arayış Vadisi, yalnızlık hissettiren vadi.
Nereye gitmek istediğini bilenlerin geçebildiği vadi. Bu yaşıma kadar
sık sık ziyaret ettiğim sisli vadi. Zaman zaman çıkamayıp kaybolduğum ve sil
baştan dediğim vadi. Belki de insanoğlunu kendine yolculukta sınayan en
belirsiz vadi.
2. vadi Aşk Vadisi; Tutku, azim ile yola çıkılan ve tuhaf büyülü vadi. Zaman zaman olmayanı olmuş etmeye çalışınca seni dışarıya atan vadi. Yeterince irdelemeden peşine kapılıp gittiklerimizin gerçeğini keşfedemezsek yine başa dön diyen vadi. Kaç kere geçtim acaba bu ömrümde o vadiden ve kaç kere daha geçerim acaba bu ömrümde.
3. Vadi Marifet veya
Bilgelik Vadisi, deneyimlerimiz ve öğrendiklerimizin aslında cehaletimiz
olduğunu fark edemez isek ve onlara körü körüne bağlı kalır isek bizi içine
çekip yutan vadi. Ne bilirsem bileyim, bildiklerimi kullanmayı bilmiyorsam
anlamı olmadığını anlamam gereken bu vadi ile aramız pek de iyi olmadı uzun
zaman. Öğrendim sandığım her şeyin bir hayal olduğunu anlayana kadar kaldım bu
vadide. Ta ki tamam ben bilmiyorum demeyi öğrenene ve dönüşmeye kabule
geçinceye kadar girdabında tuttu beni.
4. vadi İnançsızlık Vadisi; Çok ama hiç olduğunu anlayanların başarılı olabileceği vadi. Her şeyin anlamsızlığı inancı ile kendimi bırakıp yokum artık diye uzunca özümle savaştığım vadi. Hiç bir şey olamamak kaygısının esiri olduğum vadi. Ta ki bir şey olmak zorunda olmadığımı anlayana kadar geçemediğim vadi.
5. vadi Yalnızlık
vadisi; tek ben varmışım gibi. Her olumsuzluk ya da her güzellik sadece bana
özelmiş gibi kendi kendime savaşlar verdiğim vadi. Hem kurban rolü hem kendime
hayranlık çelişkilerinin beni sardığı ve ben olmayı sahip olmak sanıp kendi
kendimin kölesi olduğum vadi. Aynı amaca
sahip olduğumu unuttuğum vadi. Ben olmak, özüme ulaşmak değil mi ki dünyaya
geliş amacımız? Bunu anlayınca, kendi birliğimi tanıyınca, yaşadığım evren ile
birliğimi kabul edip sevince, güç kaygısını terk edince uçup uzaklaştığım vadi.
6. vadi Dedikodu Vadisi; fısıltılarla dolu bu vadi. Kulaktan kulağa fısıltıların kanatlarımda yarattığı ağırlık ile uçmayı beceremediğim vadi. Sen yapamazsın, ne gerek var? , uğraşma olmayacak, olsa e olacak ki fısıltılarının gökyüzünde devleştiği vadi. Kulaklarımı benim sesim zannettiğim bu fısıltılardan kurtarabildiğimde geçebildiğim vadi.
7. vadi BEN Vadisi; herkesin fikri var vadisi diyorum ben bu vadiye. Kendim dâhil banane ve sanane demeyi öğrenene kadar tutsak kaldım bu vadide. Uzun bir tutsaklıktı bu. Hiçbir tanımlamaya girmek zorunda olmadığımı ve kimse olmak zorunda olmadığımı anlayana kadar kaldım bu vadide. Akıl verenleri terk etmeyi öğrenene kadar kaldım. Yargılayanların acizliğini fark edene kadar kaldım.
Eleştirmenin
zavallılığını görene kadar kaldım. Kendi şifamın sadece kendim olduğunu
anlayana kadar kaldım. Kimse olmadığımı anlayana kadar kaldım. Yanıp kül
olmadan, hiç olmadan benden öteme geçemeyeceğimi görene kadar kaldım. Özümden
uzaklaşmanın yakıcı ateşini hissedene kadar kaldım.
Ulaşmaya çalıştığım
şeyin özüm olduğunu gördüm ve çıktım o vadiden. Yeni bir vadi yolculuğuna
çıkana kadar. Olmak yok, olmayacak, devam edecek yanıp küllere dönmek ve
hiçliğe ulaşmak için yolculuk.
Kuşların yolculuğu nasıl bitmiş derseniz eğer; yola çıkan kuşlardan otuz tanesi bu 7 vadiyi aşıp Kaf Dağına ulaşabilmiş ve orada anlamışlar ki SİMURG: OTUZ KUŞ demekmiş. Yani aradıkları SİMURG diğer adıyla ZÜMRÜD-Ü ANKA kuşu aslında kendileriymiş.